Hekim İle Hasta Arasındaki Sözleşmenin Hukuki Niteliği

Hekim İle Hasta Arasındaki Sözleşmenin Hukuki Niteliği. Hasta ile doktor arasındaki ilişki bir sözleşme kalıplarına sokmak oldukça zordur. Yaygın olarak sözleşme türlerine göre değerlendirecek olursak; vekalet sözleşmesi olarak yorumlayanlar, olduğu gibi hizmet sözleşmesi kapsamında ya da eser sözleşmesi olarak da yorumlanabilir. Bir diğer seçenek ise doktor ile hasta arasındaki alışverişin kendine özgü sözleşmeler yani Sui Generis olarak değerlendirebileceği yönünde... Hangi tür sözleşme olarak değerlendirilirse değerlendirilsin, hasta ile doktor arasında ücreti karşılığında iş görme üzerine kurulu bir anlaşma vardır. Doktorlar, hastalarının sorunlarını teşhis etme, kontrol altına alma ve tedavi etme borcu karşılığında hastalarından bir ücret talep eder.

Hekim İle Hasta Arasındaki Sözleşmenin Hukuki Niteliği Hasta ve Doktor Arasındaki Sözleşmeden Doğan Sorumluluklar Nelerdir?

Doktorların hastalarına karşı yükümlükleri ise şöyledir: Sadakat yükümlülüğü, sır saklama yükümlülüğü, arşivleme ve kayıt tutma yükümlülüğü ve özen yükümlülüğü Bu alışveriş hukuk konusudur. Hasta doktor ilişkisi arasındaki hukuki olaylar, Hasta hakları yönetmeliğinde tanımlanmıştır. Yönetmelikte en önemli madde olan 5. maddede hastanın rızası alınmadan vücut bütünlüğüne dokunulamayacağı belirtilmiştir. Bu maddede acil müdahale gerektiren durumlar hariç tutulmuştur. 22.madde ise hastalara yapılan müdahalenin hastanın rızasına uygun şekilde yapılmasını zorunlu kılar. Ayrıca, hastanın durumu tıbbi araştırma konusu edilecekse hastanın rızası yanında Sağlık Bakanlığı izni de gereklidir.

Peki, Hastanın Rızası Alınması Ne Anlama Gelir?

Doktor ile hasta arasındaki ilişkinin temelindeki "hastanın rızası" tabiri de yoruma açık bir konudur. Yazılı, sözlü olarak rıza verilebildiği gibi zımni olarak hastanın rızası alınabilir. Hastanın rızası aranırken hastanın akli dengesinin, bu kararı verebilecek seviyede olması şartı aranır. Ayrıca hasta rıza gösterse dahi doktor müdahalesi, hukuk nezdinde adaba ve ahlaka uygun olmalıdır. Hastanın yaşı küçük olduğu durumlarda velisinin de rızası gerekir. Hayati riskler barındıran operasyonlarda ve ameliyatlarda hastanın rızası yazılı olarak alınır. Tıbbi araştırmaları, organ ve dokun alınması, ilaç araştırmaları ve hamileliğin sonlandırılması konuları hasta rızası bakımından özel hükümlere bağlanmıştır. Bu 4 konuda doktorun hastayı, uygulamanın şekli, sonuçlar ve riskleri hususunda aydınlatma sorumluluğu bulunur, hasta rızası için ön koşul olarak yorumlanabilir. Aydınlatma yükümlülüğü yazılı ya da sözlü yapılması konusunda bir hüküm olmamasına karşın, yazılı olarak yapıldığı durumlar doktorların ispatı için önemlidir.