Kira Hukuku Avukatı Ankara
Kira Avukatları Hangi Konulara Bakar?
Kira avukatları, kira konusunda birden fazla davalarda bilgi sahibi olan avukatlardır. Bu kapsamda aşağıdaki davalar kira avukatları tarafından görülür;- Kira sözleşmesinin feshedilmesi; ev sahibi ve kiracının uyuşmazlık yaşaması sonucu avukatın arabulucu olması ya da dava açılması ile çözüme kavuşmaktadır. Örneğin kiracı evden çıkmak istiyor ama ev sahibi maddi kayıp yaşamak gerekçesi ile sözleşmeyi iptal etmeyip sözleşme tarihleri boyunca kira bedeli istiyor. Bu durumda avukat devreye girerek oluşan mağduriyeti gidermeye çalışır. Avukat vasıtası ile kiracının en fazla 3 ay kira ödeyebileceği ve sözleşme tarihlerinin tamamını ödemeyeceği karara bağlanır. 3 ay süresi, yasal olarak belirlenmiş evin boş kalma süresidir ve bu süre içinde bir başka kiracı bulunabileceği gözetilerek hesaplanmıştır.
- Kira alacağı davaları; ev sahibi kiracıyı evden çıkarmış ya da kiracı kendi isteğiyle evden çıkmış olsa da geçmiş ayların kira bedelinin alınması gerekmektedir. Bu durum özellikle ev sahibi için ciddi mağduriyetlerin oluşmasına sebebiyet verebilir. Böylesi durumlarda kira alacağı için icra takibi başlatılıp ilgili süreçte dava açmak gerekmektedir.
- Kira bedelinin tespiti davaları; ev sahibi ve kiracı arasında özellikle kira sözleşmesi yenilemelerinde kira tutarı üzerinde anlaşmazlıklar yaşanabilir. Kira tespit davası, söz konusu hanenin ya da iş yerinin mevcut piyasa ederi gözetilerek avukat tarafından taraflara sunulur.
- Emlakçılarla yaşanan uyuşmazlıklar; ev sahipleri ile emlakçılar arasında yaşanan komisyon alacağına ilişkin davalar avukat aracılığı ile görülür. Emlakçıya verilmiş bir evin, bir başkası aracılığı ile kiralanması durumunda emlakçı kendi komisyonunu ev sahibinden talep edecektir. Aralarında oluşacak anlaşmazlığı ise avukat vasıtası ile ilgili davayı açarak çözebilmektedirler.
- Aidat ve ortak giderlere yönelik uyuşmazlıklar; kiracının aidat ödememesi ya da aidat konusunda sıkıntı yaşaması üzerine apartmandaki bu sorunlara dair sorumluluk davası açılmakta, mahkeme kararı ile aidat ödemesi ya da diğer ortak giderleri karşılaması karara bağlanmaktadır.
- Kira depozitosu,
- Kira gelir vergisi,
- Kira sözleşmesinde kefil
- Aile konutu şerhi
- Kira artış oranın belirlenmesi,
- Kira stopajı,
- Ortak gider hesaplama,
- Kiralanacak taşınmazın analizi
Kira Davaları Nerede Açılır
Hukuk Mahkemeleri Kanunu'na göre, kira sözleşmeleri nedeniyle taraflar arasında doğacak olan tüm uyuşmazlıklara ilişkin açılacak olan kira davaları yetkili mahkemeler Sulh Hukuk Mahkemeleridir. Mahkemelere verilecek olan dilekçeyle, kira davasının açılması mümkündür. Verilecek olan dilekçeyle birlikte yazılı kira sözleşmesinin de dava açarken mahkemeye sunulmasında fayda vardır. Sözlü kira sözleşmesi yapıldıysa, bu durumun ispat edilmesi söz konusu olacağından dava süreci uzayacaktır. Şimdi yaygın olarak görülen ve kira davalarına konu olan bazı durumları detaylandıralım. https://youtu.be/5328ASEKiIkKiracı Tahliye Davası Nedir?
Kira Davaları kiralanan bir gayrimenkulün, kiracı tarafından birazdan aşağıda sıralayacağımız şartlar doğması neticesinde açılan davadır. Gayrimenkul sahibi tarafından açılır. Amaç, kiracının konuttan ya da iş yerinden çıkartılması yani tahliye edilmesidir. Kira davaları dediğimizde, kiranın ödenmemesi nedeniyle alacak davası, kiranın ödenmemesi icra takibi, kiranın tespiti davası, kiranın mirasçılara ödenmesi davası, kira bedelinin artırılması davası, tahliye davalarını sayabiliriz. Kiracı ve kiraya veren arasında düzenlenen sözleşmenin uzatılmaması durumunda izlenecek yol şudur. Kiracıya veya ev sahibine kira sözleşmesinin bitmesinden önce yazılı bildirim yapılmalıdır. Kiracı evi boşaltmamış ise kira bitiminde sonra 1 ay içinde dava açılmalıdır. Bu süre geçmesi halinde dava hakkınızı yitirebilirsiniz.Kira davaları nasıl açılır?
Kiracı ile ev sahibi arasındaki kira ilişkisi kira sözleşmeleri ile ispatlanabilir. Taraflar arasında yapılan kira sözleşmesi hükümlerine uyulmaması ve kanunlara aykırı fillerde gerek kiracılar gerekse de kiralayan tarafından kira davaları açılabilir. [caption id="attachment_10916" align="aligncenter" width="500"]
Kiracı Tahliye Davası Nasıl Açılır?
Tahliye davasında sorusu merak edilen konunun başında kiracı tahliye davası hangi mahkemeye açılır. Kiracı tahliye davaları Sulh Hukuk Mahkemeleri bakmaktadır. Tahliye Davalar, ilgili mahkemeye verilen kiracı tahliye davası dilekçesi ile açılabilmektedir. Bu sürecin doğru bir şekilde işlemesi ve kısa bir sürede neticelenmesi için bir kira avukatı ve danışmanlık hizmetine başvurulması tavsiye edilir. Kiranın ödenmemesi durumunda kiracıya dava açmak suretiyle her zaman tahliyesi istenebilir. Bu konuda da belli şartların oluşması, yada 2 haklı ihtarın olması gerekmektedir. Kiraların ödenmemesi, tahliye diğer kira davaları maliyet ve masraf açısında yekun tutan davalardandır. Çünkü maliyet açısında bakıldığında kiranın ödenmemesi için icra takibi harç ve masraflar, kiracı tahliye davası masrafları ve harçları, icra ile tahliye yapılması ayrı ayrı bir harç ve masrafların yapılması gerekmektedir. Bu masrafları ilk etapta dava açan taraf yapmaktadır. Kira tespit davaları hakkında bilgi alabilirsiniz. Yapılan masraflar icra ve dava sonucunda borçludan tahsil edilmektedir. Bu nedenle bu konuda kira hukuku avukatı Ankara ve danışmanlık desteği ve danışmanlığı alınmasını öneriyoruz. Kira davaları ile ilgili olarak aşağıda örnek yargıtay kararları sunulmuştur. Aynı sözleşme yılı içerisinde iki defa kirayı ödememek ve çok geciktirmek, mülk sahibine ihtarname çekilmesi koşuluyla tahliye hakkı kazandırır. Kiracı tahliyeye direndiği durumlarda ise, mülk sahibinin dava açma yoluyla veya İcra takibi başlatarak kiracının tahliyesini sağlaması mümkün olur. Başlatılan icra takibine rağmen borcunu 30 gün içerisinde ödemeyen kiracının tahliyesi de istenebilir. [caption id="attachment_10905" align="aligncenter" width="500"]
Kiracı Tahliye Şartları Nelerdi?
Kiracı tahliye davasını açmak isteyen taraf, dava haklarına sahip olması gerekmektedir. Burada gayrimenkul sahibinin keyfi sebeplerle kiracıyı tahliyeye zorlaması söz konusu olamaz. Gayrimenkul sahibinin mağduriyeti, dava açılmasını haklı kılar. Diğer bir deyişle, ortada bir uyuşmazlık, aykırılık ya da sözleşmenin sona ermesini gerektirecek durumlar olmalıdır. Peki, nedir bunlar? Öncelikle, kira sözleşmesinin gayrimenkul sahibi tarafından gerektiren durumlara bir göz atalım:- Kiralanan yerin gayrimenkul sahibi tarafından kendisi ya da bakmakla yükümlü olduğu kişi/kişiler tarafından kullanılmak zorunda kalınması. Yani o aşina olduğumuz “Almanya’dan oğlum gelecek!” cümlesi ile karşılaşıldığında, gayrimenkul sahibinin sözleşmeyi feshetme hakkı bulunmaktadır.
- İş yeri ya da konut içinde kullanımı imkansız kılacak düzeyde bir tadilat, onarım ya da yeniden inşa söz konusu olduğunda sözleşme feshedilebilir.
- Konut ya da iş yerinin sahip değiştirmesi yani gayrimenkulün başka birine satılması, devredilmesi durumunda sözleşmenin feshi talep edilebilir.
- Gayrimenkul sahibi isterse, on yıllık kiracıların tahliyesini de isteyebilir. Sözleşmenin bitim tarihine üç ay kala gayrimenkul sahibi konut ya da iş yerinin tahliyesini isteyebilir. Bunun için herhangi bir neden göstermesine de gerek yoktur.

Yazılı Tahliye Taahhüdü Nedir?
Kiracı, konut ya da iş yerini belirtilen tarihte tahliye edeceğini noterden alınan belge ile taahhüt eder. Buna rağmen bahsi edilen tarihte hâlâ tahliye gerçekleşmemişse, gayrimenkul sahibi icraya ya da mahkemeye Taahhüt Nedeniyle Tahliye davası açmak için başvurma hakkına sahiptir. Fakat bunun için birkaç noktaya dikkat edilmesi gerekmektedir. Taahhüt yazı ve mutlaka noter onaylı olmalıdır. Yani sözleşmede yazan “Tahliye taahhüttü” geçerli olmamaktadır. Kiracının iş yeri ya da konuta girmeden evvel verdiği tahliye taahhüttü ya da ayrı olarak imzalanan taahhüt geçersizdir. Bazı tahliye taahhütleri şarta bağlanabilir. Şartlar yerine geldiğinde ya da getirildiğinde taahhüt geçerli olur.Kiracı Tahliye Davası Ne Kadar Sürer?
Kiracıya Tahliye Davası açmak ve kiraya verdiği taşınmazın bir an evvel boşaltılmasını isteyen gayrimenkul sahibi en çok tahliye davası ne kadar sürer konusunu merak etmektedir. Tabii bu sorunun cevabını merak etmekte de bir hayli haklıdır zira mağduriyeti ne kadar sürede giderilirse o kadar iyidir. Bu aşamada alanında kira hukuku avukatı ankara ve danışmanlık ile hareket etmesi çok önemlidir. Davanın uzaması ya da kısalması mahkeme istenecek belge ve araştırma taleplerine göre değişkenlik gösterebilir. Fakat şunu söyleyebiliriz ki; olması gereken seyrinde ilerleyen bir tahliye davasının 451 gün içinde sonuçlanması hedeflenmiştir. Tüm bu aşamalar, duruşmalar ve belge toplama süreçleri uzun ve yıpratıcı olabilir. Konuyu kira hukuku avukatı Ankara ve danışmanlık ile mağduriyetin giderilme sürecini de hızlandıra bilmektedir. Kira Hukuku Avukatı Ankara açısından bakıldığında en çok açılan ve çekişme olan konular arasındadır. Aynı kira sözleşmesi yılı içerisinde iki defa ihtar yoluyla uyarılan kiracı, ödemelerinde düzensizlik veya ödememede ısrar ederse, mülk sahibinin kiracıyı kira alacağı nedeniyle tahliye davası açabilir. Kiracı Hukuku Avukatı [caption id="attachment_10917" align="aligncenter" width="500"]
Kira Hukuku Avukatı Ankara | Sıkça Sorulan Sorular
Kira sözleşmesinden kaynaklanan kira alacağı, Görevli Mahkeme ve Kira Hukuku Avukatı Ankara
Türk Borçlar Kanunu 299, 313. maddeleri, Yargılama konusu olayda: Dosyada bir örneği bulunan taraflarca çekişme konusu olmayan 06/04/2015 başlangıç, 21/03/2018 sona erme tarihli motorlu araç kira sözleşmesinden kaynaklanan kira alacağı için başlatılan icra takibine itirazın iptali davası açıldığı, davanın açıldığı Asliye Ticaret Mahkemesinin görevsizlik kararı vermiş olduğu, davalının görevsizlik kararında yetki hususunun değerlendirilmesi gerektiğini ve yetkili mahkemenin yazılması gerektiğini savunduğu,
HMK 4/a maddesi gereğince "kiralanan taşınmazların İcra İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrı konulmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu olan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinde" görüleceğinin düzenlenmiştir.
[caption id="attachment_10911" align="aligncenter" width="500"]
Kira Alacağı, İcra Takibi, Takibe İtiraz, İtirazın kaldırılması Davası Kira Hukuku Avukatı Ankara
6100 sayılı HMK’nun 26. maddesine göre, hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.
Davacı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde, takibe dayanak oluşturan kira sözleşmesinin başlangıç tarihli 1 yıl süreli yıllık 120.000 Dolar bedelli yazılı kira sözleşmesi olduğu belirtilmiş ise de, icra takibine konu edilen alacak miktarı ve işlemiş faiz miktarı Türk Lirası olarak talep edilmiştir.
Buna rağmen ilk derece mahkemesince davalıların itirazının Dolar üzerinden kaldırılmış olması doğru değildir. İcra takibi Türk Lirası üzerinden yapıldığına göre borçlu itirazının Türk Lirası üzerinden hangi miktar için kaldırıldığının açıkça karar yerinde gösterilmesi gerekir.
Yine ilk derece mahkemesince verilen kararda, borçlunun işlemiş faize itirazının da kaldırılarak 30.000 Dolar üzerinden yıllık hesabı ile faiz miktarının belirlenmesine şeklinde karar verilmiş olup, takipte istenen faiz miktarı Türk Lirası cinsinden ve belirli bir miktar olduğuna göre faize itirazın da hangi miktar üzerinden kaldırıldığının yine Türk lirası üzerinden açık bir şekilde gösterilmesi gerekir.
Bu sebeple davacıdan hangi aylar veya hangi dönemin kira alacağını talep ettiği açıklattırarak ve icra takibinde dayandığı sözleşmenin varsa ödeme zamanı artış hükmü vs. düzenlemeleri içeren özel şartlar kısmı temin edilerek ve takip talebi ile bağlı kalınarak hangi talebin kabul edildiği hangi talebin reddedildiği açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekir.
[caption id="attachment_12052" align="aligncenter" width="500"]
Kira Alacağı Tahliye davası 30 günlük süre ve Kira Hukuku Avukatı Ankara
Asıl alacağın tahsili amacıyla başlatılan adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takip olduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Ödeme emrinde 30 gün içerisinde borcun ödenmemesi halinde icra mahkemesinde tahliye davası açılabileceği ihtarı yer almaktadır. Bu ihtar sonrasında İİK.nun 269/a maddesi uyarınca temerrüt nedeniyle tahliye davası açılmıştır.
Davalı tarafça takibe konu borç, ödeme için belirlenen yasal süreden ve hatta tahliye davası açılmasından sonra ödenmiştir. Ancak süresinden sonra yapılan ödeme, temerrüt olgusunun gerçekleşmesine engel değildir.
Bu durumda geçerli bir tahliye ihtarından sonra ödeme emrinde verilen yasal 30 günlük süre içerisinde borç ödenmediğinden, temerrüt ve tahliye koşullarının gerçekleştiğinin kabulü gerekir.
Kiralananın tahliye edildiği ve anahtarın teslim hususu yazılı belge ile ispatı ve Kira Hukuku Avukatı Ankara
Takibe dayanak yapılan ve karara esas alman 5.4.2015 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kiranın 500,00 TL olduğu ve her ayın ilk 5 gününde peşin olarak ödeneceği kararlaştırılmıştır.
[caption id="attachment_10913" align="aligncenter" width="500"]
Ödeme emri davalı borçluya 4.4.2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu takibe bir itirazda bulunmadığından takip kesinleşmiştir.
Takip konusu borcun ödendiğine ilişkin bir belge sunulmadığından temerrüt olgusu gerçekleştiği gibi kiralananın tahliye edildiği ve anahtarın teslim edildiği hususu da yazılı belge ile ispat edilememiştir.
Kira Tahliye Davaları ve İtirazın Kaldırılması Kira Bedellerinden Sorumluluk - Kira Hukuku Avukatı Ankara
Mecurun uzun süre boş kaldığı iddia edilmiş ise de; mecur üzerinde mahkemece yapılan tespitte kapı kilidi çilingir vasıtasıyla açılıp değiştirildiğinden mecurun bu tarihte davacı kiralayanın uhdesine geçtiği kabul edilmiştir.
Dolayısıyla davalı mecurun bu tarihe kadar olan kira bedellerinden sorumludur. Dosyada mevcut hesap ekstrelerinden davalının en son Eylül 2012 kira bedelini ödediği anlaşıldığından davalı bu tarihten tahliye tarihine kadar olan takibe konu kira bedellerinden sorumludur.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda dosyadaki mutabakat metninde belirtilen kira miktarı ve artış oranı esas alınarak hesaplama yapılmış ve faizin başlangıç tarihi olarak da sözleşmenin başlangıç tarihi olan ayın 21. gününü takip eden 22.günü esas alındığından tahliye tarihinde Mayıs ayının tamamının kira bedelinin muaccel hale geldiği anlaşılmış.
Asıl borç ve faiz için yapılan hesaplamada doğru bulunmuştur. Kira hukuku alanında uyuşmazlıklarının kira avukatı ve danışmanlık ile kira alacağınızı ve tahliye davalarını takip etmeniz sürecin doğru ilerlemesinde atacağınız en önemli adım olacaktır.
Makalede kira hukuku avukatı ve danışma konuları yer almıştır. daha fazla için ana sayfafımızı ziyaret edebilirsiniz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.