Yanlış Teşhis Tazminat ve Ceza Davaları

Yanlış Teşhis Tazminat ve Ceza Davaları
Yanlış Teşhis Tazminat ve Ceza Davaları | Modern tıp ve bilim dünyasının 21. Yüzyıl dünyasında gelmiş olduğu ileri seviye çerçevesinde uzun yıllara dayanan bir eğitim alan hekimlerin, hastalarına karşı özverili ve her koşulda dikkatli bir teşhis koyması ve tedavi uygulamalarını gerçekleştirmesi yükümlülüğü bulunmaktadır. Hastasının sağlık sorunu ile ilgili...
Yanlış Teşhis Tazminat ve Ceza Davaları Nedir Nasıl Açılır? Yanlış tedavi sonucu mağdurluğun giderilmesi için maddi manevi tazminat davası açabilme hakkı, Türk Hukuku yasalarınca her Türk vatandaşına tanınmış bir ayrıcalıktır. Nitekim doğru, düzgün ve yasalara bağlı şekilde sağlık hizmetinden yararlanma hakkı da bulunan vatandaşlar, doktor tarafından yanlış muayene edildiğinde ortaya çıkan sonuçlardan doktoru veya ilgili kişileri sorumlu tutabilirler. Hastanın muayenesinin yanlış ve insani şartlar altında yapılmamış olmasının yanında, hastaya hizmet alma hakkı olan sağlık muayenesinin hiç yapılmadığı durumlarda da doktora veya ilgili kişilere maddi ve manevi tazminat davası açılabilir. Ayrıca söz konusu durumlardan hasta yakınları da olumsuz etkilenmiş ise kanunlar bu kişilere de tazminat davası açabilme hakkı tanımaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki, tıbbi müdahale veya tedavi sırasında mağdur olan kişilerin, yasalar tarafından hakkı olan yanlış tedavi nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açmaları için karşı tarafın yani doktor ya da sağlık kuruluşunun kusurlu olması gerekmektedir.

Hangi Durumlarda Yanlış Tedavi Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat Davası Açılır?

Bilindiği üzere tıbbi müdahalelerde hastaların ne şekilde tedavi alması gerektiği yasalar tarafından açıklanmıştır. Söz konusu hasta haklarını hemen hemen bütün hastanelerin duvarlarında asılı olarak görmek mümkündür. İşte bu hasta haklarının ihlali durumlarında ve doktor ya da diğer sağlık görevlilerinin kusurlu hareketlerinde ve hastanenin hizmet kusuru olması durumunda maddi ve manevi tazminat davası açılabilir. Bu durumları kısaca özetlemek gerekirse, şu olaylar sebebi ile ilgili hastalar ve hasta yakınları mağduriyetini gidermek amacıyla yargı yoluna başvurabilirler:
  • Destekten yoksun kalma tazminatı: Hastanın yanlış tedavi sonucu vefat etmesi durumunda vefat eden kişinin yakınlarının açabileceği dava türüdür.
  • İş gücü kaybı tazminatı: Yanlış tedavi sonucu kalıcı iş gücü kaybı yaşayan hastaların mağduriyetini gidermek amacıyla sorumlulara açtığı dava türüdür.
  • Manevi tazminat: Doktor veya hastanenin yanlış tedavi uygulamaları sonucu hayatını kaybeden hastanın yakınları bu olaydan duydukları elem ve ıstırabın azaltılması için manevi tazminat davası açabilirler.

Yanlış Tedavi Nedeniyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat Davalarında Zaman Aşımı

Doktor hatası nedeniyle tazminat davası zamanaşımı süresi hastanın vefat etmesi durumunda 15 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Buna ek olarak iş gücü kaybı yaşayan hasta için ise 8 yıllık zamanaşımı süresi söz konusudur. Bu süreler içinde dava açılmadığı takdirde hukuki olarak mağdurların maddi ve manevi tazminat açabilme hakları son bulur.

Yanlış Teşhis Tazminat ve Ceza Davaları

Modern tıp ve bilim dünyasının 21. Yüzyıl dünyasında gelmiş olduğu ileri seviye çerçevesinde uzun yıllara dayanan bir eğitim alan hekimlerin, hastalarına karşı özverili ve her koşulda dikkatli bir teşhis koyması ve tedavi uygulamalarını gerçekleştirmesi yükümlülüğü bulunmaktadır. Hastasının sağlık sorunu ile ilgili olarak her aşamada mutlak suret ile yüksek seviyede ilgi göstermesi ve söz konusu sağlık sorununa dair profesyonel mesleki eğitim ve deneyimi ile teşhis ve teşhisine yönelik olarak uygun olan tedavi uygulamalarını gerçekleştirmesi gerekir. Ancak bazı hallerde hekimler tarafından hastalarının sağlık sorunları ile ilgili olarak yanlış teşhis veya hatalı tedavi uygulamaları gerçekleştirebiliyor. Son derece büyük bir risk taşıyan bu durum hastanın hayatını kaybetmesi ya da yaşamına engel teşkil edebilecek çok önemli sağlık sorunları ile karşı karşıya kalabilmesine neden olabilir. Bu tip durumlarda hem hastanın hem de hasta yakınlarının hekime karşı olarak uygulama şansına sahip olabildikleri yasal hakları bulunmaktadır ki bunlar arasında yanlış teşhis dolayısıyla tazminat davası açma hakkı bulunmaktadır. Yanlış tedavi nedeniyle uygulanmakta olan Türk modern hukuk sistemi dahilindeki tazminat hakkı ile her ne kadar kişinin söz konusu olan sağlık sorununa çözüm oluşturulamasa da kişinin tazminat alabilmesi sağlanabilmektedir. Hekim tarafından uygulanmakta olunan hatalı teşhis ve tedavi sebebi ile açılan davalar, modern hukuk sistemi dahilinde malpraktis davaları da isimlendirilmektedir. Yanlış Teşhis Tazminat ve Ceza Davaları

Yanlış Teşhis Tazminat Davaları

Malpraktis davası açmayı düşünen kişilerin, hekim yükümlülüğünde meydana gelen hatalar dolayısı ile yaşamış olduğu zararın tanzim edilmesini hedeflemektedir. Bu noktada en önemli noktalardan birisi yanlış tedavi nedeniyle tazminat alımının gerçekleştirilebilmesi için hekim hatasının kanıtlanması gerekliliği bulunur. Bu aşamada pek çok tıbbı bir prosedür devreye giriyor olması dolayısı ile tazminat için talepte bulunmayı düşünen kişinin, hekim hatasını ispatlayabilmesi sadece hekim sorumluluğu ve malpraktis davalarında uzman bir avukat ile dava açması önerilebiliyor. Gerçekleştirilen tedavinin hatalı olup, olmadığı, hekimin özen yükümlülüklerini yerine getirip, getirmediği, hastanın tedaviye ilişkin olarak kapsamlı ve ayrıntılı şekilde bilgilendirilip, bilgilendirilmediği, hastane veya kurumun yükümlülüklerini yerine tam olarak getirip, getirmediği, Yardımcı sağlık personelleri tarafından sorumlulukları, tedavi uygulama yöntemleri gibi daha pek çok farklı teknik detayın bu yanlış tedavi dolayısıyla tazminat davası süreci içerisinde söz konusu olup, incelenmektedir. Bu durumda hatalı tedavi nedeniyle açılacak tazminat davalarında kişinin sağlık hukuku ile ilgili olarak bilgi ve deneyime gereksinimi oluşmaktadır. Bu noktada yanlış tedavi dolayısıyla tazminat davasının nasıl açılacağı, gerçekleştirilen tedavi veya ameliyata ilişkin süreç kapsamında bulunan her kademedeki kişi ya da kurumun sorumluluklarını ve hatta hastanın sorumluluklarını bilmesi, Yanlış teşhis tazminat haklarının nasıl alınabileceği ve savunulacağı gibi konulara yönelik olarak profesyonel avukat desteğinin alınması kısa süre içerisinde mahkemeden en doğru sonuçların elde edilebilmesi açısından büyük bir önem taşımaktadır. Yanlış Teşhis Tazminat ve Ceza Davaları

Yanlış Teşhis Tazminat ve Ceza Davaları | Sıkça Sorulan Sorular

TAZMİNAT DAVASI - İĞNE GİRİŞ SAYISI HAKKINDA BİR YORUMUN YAPILAMAYACAĞI - GENEL EĞİLİMİN BİR SEANSTA EN FAZLA İKİ GİRİŞİM YAPILMASI. İKİSİ DE BAŞARISIZ OLURSA ÜÇ İLA YEDİ GÜN SONRA TEKRAR DENEME YAPILACAĞI. ÖZET: F. S.'a amniyosentez sıvısı alımı için girişimlerde bulunan sağlık personeli hakkında davalı idare tarafından gerçekleştirilen ön inceleme neticesi düzenlenen rapor üzerine verilen "Soruşturma İzni Verilmesi" kararında; F. S.'ın eşi tarafından, eşine ilk seferde birden çok kez farklı boyutlardaki iğneler ile girişimde bulunulduğunun iddia edildiği, Doktor tarafından ise tek iğne girişinin yapıldığının belirtildiği, 19.08.2010 tarihinde yapılan bu amniosentez işlemi hakkında herhangi bir kayıt ve belge bulunmadığı, işlemi gerçekleştiren .... ile yapılan telefon görüşmesinde bunu doğruladığı ve nedenini bilmediğini belirttiği, Dolayısıyla iğne giriş sayısı hakkında bir yorumun yapılamayacağı, 20.08.2010 tarihindeki girişimin başarıyla gerçekleştiği, literatürdeki genel eğilimin bir seansta en fazla iki girişim yapılması, ikisinin de başarısız olması durumunda 3-7 gün sonra yani intrauterin infeksiyon (koniamnionit) ve gebelik kaybı dışlandıktan sonra tekrar denemek olduğu, Bahse konu olayda ilk seanstaki işleme ve sayısına ilişkin kayıt tutulmaması, makul bir ara verilmeksizin tekrar ertesi gün girişimde bulunulması ile F. S.'ın ölümü arasında nedensellik bağı bulunduğundan bahisle ilgili kamu görevlileri hakkında soruşturma izni verilmiştir. Tüm bu hususlar idarece sunulan sağlık hizmetinin kötü işletildiğini göstermekte olup, idarenin eylemi ile gerçekleşen ölüm arasında uygun illiyet bağının bulunduğu da dikkate alındığında, davacıların uğradıkları maddi ve manevi zararın tazmini gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
İLETİŞİM: 0 312 229 25 05 CEP: 0 545 229 25 05 ADRES : Adres: Eti, Strazburg Cd. N:10/9, 06101 Çankaya/Ankara